Diyarbakır’ın Merkez Bağlar ilçesi Tavşantepe Mahallesi'nde 21 Ağustos'ta kaybolan ve 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde ölü olarak bulunan Narin Güran'ın ölümüne dair yürütülen soruşturma devam ediyor
.Soruşturma kapsamında dün tutuklama talebiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine çıkarılan ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılan R.A, savcılığın talebi üzerine yeniden gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemleri tamamlanan R.A, Diyarbakır Adliyesi'ne sevk edildi.
Narin Güran'ın amcası Salim Güran'ın işçisi olduğu öğrenilen R.A, savcılıktaki sorgusunun ardından nöbetçi sulh ceza hakimliğince tutuklandı. Böylece soruşturma kapsamında tutuklu kişi sayısı 11'e yükseldi
Narin Güran'ın babası Arif Güran CNN TÜRK'e önemli açıklamalarda bulundu. "Benim kızım bunları hak etmedi" ifadelerine yer veren Arif Güran, "Ben çocuklarımın içinde Narin’i farklı görürdüm. Diğerleri bir şey istediğinde yok derdim ama Narin’e diyemezdim. Benim kızım bunu hak etmedi. Neden, niçin? Bunu hiçbir çocuk hak etmez. Benim Narin’im de hak etmez. Narin’den önce Tülin’im vardı. Bazı insanların bir şey yapacak gücü yok. Rahatsızdı. Ben sorumsuz bir baba değilim. Çocuklarım için ne gerekiyorsa yapıyorum. Bunun arkasını bırakmayacağım" dedi.
NEVZAT BAHTİYAR’IN KIZIMI 80 BİN TL İÇİN ÖLDÜRDÜĞÜNÜ DÜŞÜNÜYORUM"
Arif Güran, açıklamalarının devamında şu ifadelere yer verdi:
"Olay olduktan sonra Nevzat her akşam bu evime geliyor, eli bile titremiyor, yanımda oturuyordu. Niye kızımın yerini bildiği halde söylemiyor da devlet bulduktan sonra söylüyor. Ben artık Nevzat Bahtiyar’ın kızımı 80 bin TL için öldürdüğünü düşünüyorum. Bir insan benim gözümün içine bakıp hiçbir şey olmamış gibi sigara sarıp beni teselli ediyorsa, hiçbir şüphe duymadığım insan çıkıyorsa ben şüphelenirim. Başkası bile sana verse ben polisi arardım, jandarmayı aradım, AFAD’ı arardım.
80 Bin olayı, Nevzat B.’nin bize verdiği arabayı biz galericiye sattık. O da bizim arkadaşımızdı. 2 yıl önce oldu bu olay. Bu süre içerisinde araba kaza geçirdi. Mahkemesi de devam ediyor, belgelerini çıkartabilirsiniz. Bu süre içerisinde kaza yapan kişi örfi bir anlaşma ile Diyarbakır’daki galericinin yanına gitti, beni çağırdılar. Dediler ki biz örfi anlaşalım, mahkeme uzun sürecek, ben de davadan vazgeçeceğim. Bana verdiğiniz para ile ben davadan vazgeçeceğim. Kendi aramızda yaptın anlaşmayı hepimiz de imza attık. Biz biraz süre istedik birkaç ay şu an müsait değiliz diye. Bu araba Nevzat Bahtiyar’ın arabası. Ben de ağabeyimi, bu işten anlayan arkadaşları aradık. İlk önce kendini parçaladı ben vermem diye. Ben ev yaptırıyorum dedim. Ben de iki ağabeyimizi çağırdım ortada bir haksızlık var bu haksızlık niye bana geliyor. Araç benim aracım değil ki Nevzat’ın. Nevzat’a dediler ki sen haksızsın 45 sen vereceksin, 30 Arif verecek, 10 da muhtar versin. Ben de dedim sizi ben getirdim ne dediyseniz o. Bu olayı biz kapattık sanıyorduk demek ki kapatmamışız."