Adam eşini çok seviyor, bir o kadarda kıskanıyordu.

Adam eşini çok seviyor, bir o kadarda kıskanıyordu. Öyle ki iş yerinde yemek veriliyorken, öğlen o uzun yola rağmen eve gidiyor, eşiyle birlikte yemek yiyordu. Kadın, eşinin sadece yemek yemek için geldiğini gösteriyor. Bilmediği bir şey vardı, eşi kendisini kontrol ediyordu. Bu bilinmeyenle uzun süre birlikte yediler yemeklerini. Taa ki adam gelene kadar evde bulamayana kadar. Kapıyı etkileyebilecek seslendi eşine ses yok…Odaları gezdi bir… yok… yok… yok… Telefona hemen katılıyor. Kadının telefonu kapalıydı. Anında irkildi. “korktuğumun içeriği geldi kesin aldatıyor beni” diye düşündü……… Tanıdığı herkesin aradığı aileyi, arkadaşlarını, aile dostlarını, komşularını hiç kimse onu görmemişti. Saatler geçiyor kadından ses çıkmıyordu.
Akşam oldu adam evin içinde ümitsiz ve karışmış düşüncelerle geriye dönüşler. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte adam uzatma sözleşmesi boşanacaktı. Avukat arkadaşına giderek dava açtırdı. Kesin aldatılmıştı kocasını ve dönmeye yüzü yoktu, artık her şey bitmişti. Eve gittiğinde eşine ait ne varsa attı, resimleri yırttı, elbiselerini yaktı, takılarını karşılıksız verdi bir eskiciye, geriye sadece bir sevgililerin günü kartında kalmıştı. “Hep seninim…hep senin kalacağım…” üzerinde yazıyordu. Adam nefretle bakarak kayıt astı kartı, uzun süre baktı, elindeki standart kupalarını sıktığını bilmiyordu. Elleri kan içinde harcıyor ama görmüyordu bile. Telefonun sesinin çalındığında ancak farketti elinin acıdığını ve kan içinde kaldığında. Açtı telefonu... Devamı Y'orumda
Reklamlar