Adam İstanbul'a gelince çocuğuna bakacak kadın arar. Bin bir güçlükle birisini bulur. Adı Gülay'dır. Gülay bekârdır ve fakir bir ailenin çocuğudur. Aile geçimini zorlukla sağlamaktadır. Gülay işe başlar. Kendisi güzel yemek yapar, ev işlerini becermektedir. Çocuklarla arası iyidir, evin hanımının güvenini kazanır. Fakat Gülay kendisi ve çevresi ile çok barışıktır.
Dr. İbrahim, bir gün Gülay'ın parmağında yüzük görür, açıklama bekler.
Gülay, "Ben nişanlandım" der.
"Kiminle?" sorusuna cevabı ibret vericidir ve derslerle doludur:
"Ben haddimi bilirim. Ben bir işadamı ile bir sanatkâr ile bir memur ile nişanlanmayı hayal etmem. Nişanlandığı kişiyi duyunca sok olur.. Evlenir hamile kalır ama sonrasındaki olacakları kimse tahmin edemezdi.. Gülay..