Telefonu yerine koydum ve yatağa gittim. Yanında yatmak bile dayanılmazdı artık. Gözyaşlarım yavaş yavaş akmaya başladı, sessizce ağladım, nefesim düğümlendi, ama sesimi çıkarmadım. O ise derin bir uykudaydı, sanki hiçbir şey olmamış gibi. Kafam karmakarışıktı; kalbim kırılmış, güvenim yerle bir olmuştu.
Sabah ne yapacağımı bilmiyordum. Bütün hayatım gözümün önünden geçiyordu. Çocuklarımın yüzlerini düşündüm, onları bu duruma nasıl sokacaktım? Ya annem, kardeşim? Hepsini aklımdan geçirirken, içimde yükselen bir güç hissettim. Bir şey yapmalıydım. Ama ne?
Sabah olur olmaz eşim kalktı, hiçbir şey olmamış gibi telefonunu aldı ve banyoya gitti. Ben de derin bir nefes aldım ve kararımı verdim.