Onsekiz yıllık Eşim birgun gelip beni artık istemedigini söyledi,


Bir anlık bir sessizlik içinde boğuluyordum. Zihnim allak bullak olmuştu. Bunca zaman bana nasıl böyle büyük bir ihaneti saklayabilmişti? Eşim nasıl olur da benim ablama aşık olabilirdi? Ablam… Nasıl bana bunu yapabilirdi? Onun güven veren sözleri, bana destek oluyormuş gibi görünen tavrı hepsi birer yalandı demek ki. Başından beri bana arkamdan ihanet ediyordu. Beni en zor anımda yalnız bırakıp, bir de eşimle nasıl bir ilişkiye girmişti?
Gözyaşlarıma hakim olamıyordum, taksici dönüp bana bakıyordu ama konuşamıyordum. İçimde büyük bir öfke, kırgınlık, hayal kırıklığı ve çaresizlik vardı. Orada daha fazla kalmak istemedim, taksiciye “Beni evime götür” dedim. Yolda neler olduğunu anlamaya, olan biteni kafamda toparlamaya çalışıyordum ama olmuyordu.

Eve vardığımda kendimi yatağa attım ve gözlerimi tavana diktim. Düşündükçe sinirlerim iyice geriliyordu. Nasıl olur da yıllardır bana en yakın olan kişi, ablam, böyle bir şey yapabilirdi? Beni gerçekten sevdiğini düşünüyordum, bana “bırak gitsin” derken aslında arkamdan böylesine bir ihanet planı mı yapıyordu? Eşimle gizlice buluşmalar, planlar… Ne zamandır böyleydi? Ne kadar zamandır benim gözümün içine baka baka ikisi de yalan söylüyordu?
Bütün gece boyunca düşündüm, ağladım, hayal kırıklığıyla kıvranıp durdum. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Her şey birbirine girmişti. İhanetin acısı, ablamın yaptığı bu şey… Annemin neden son zamanlarda bana soğuk davrandığını şimdi anlamıştım. Annem de her şeyin farkındaydı ama bana bir şey söylemiyordu.

Sabah uyandığımda gözlerim şişmiş, başım ağrıyordu ama kararımı vermiştim. Bu ihaneti kabullenmeyecektim. Eşim de ablam da bana bunu yapmıştı, ama ben artık kendimi korumalıydım. Önce kendi iyiliğim için, sonra çocuklarım için. Bu ilişkiyi uzatmanın ya da daha fazla acı çekmenin bir anlamı yoktu. Eşimle yüzleşecektim, ne kadar canım acısa da. Artık onların oyunlarına, yalanlarına boyun eğmeyecektim.
O sabah eşim eve geldiğinde onu karşısına aldım. Gözlerinin içine bakarak sordum:
“Bana bir şey söylemek istediğin var mı?”
Bir anlık şaşkınlıkla yüzüme baktı ama ne diyeceğini bilemedi. Sonra devam ettim:

Reklamlar